Öfkeyi kontrol etmek zordur.
- Anger is hard to control.
Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular.
- They formed a company to control it.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourselves.
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
- Anger is hard to control.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Tom beni denetimde bıraktı.
- Tom left me in control.
Tom, Xbox One denetimcisini DualShock 4'ün üstünde tercih ediyor.
- Tom prefers the Xbox One controller over the DualShock 4.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.