stets

listen to the pronunciation of stets
Deutsch - Türkisch
{şte: ts} hep, her zaman
Englisch - Türkisch

Definition von stets im Englisch Türkisch wörterbuch

always
hep

Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim. - I've always wondered what it'd be like to have siblings.

O hep soluk görünüyor. - She always looks pale.

all the time
hep

Ben bunu hep yaparım. - I do it all the time.

Tom ve ben hep kavga ederiz. - Tom and I fight all the time.

always
her zaman

Anne her zaman sabahları erken kalkar. - Mother always gets up early in the morning.

Her zaman şarkı söylüyorsun. - You're always singing.

always
daima

Daima doğruyu söyledim. - I've always told the truth.

Bana daima yardım ettiniz. - You've always helped me.

all the time
her zaman

Bill her zaman dürüsttür. - Bill is honest all the time.

O her zaman orada kaldı. - He stayed there all the time.

always
herdem
all the time
ıf.sürece: prep.her zaman
all the time
boyuna
all the time
sürekli

Tom sürekli TV izler. - Tom watches TV all the time.

John sürekli hatalar yapıyordu. - John was making mistakes all the time.

always
hemişe
always
sonuna dek
always
durmadan
24/7
Yedi gün, yirmidört saat
24/7
24 / 7
always
tekrar tekrar
always
defalarca
always
boyuna
stets

    Etymologie

    [ 'stet ] (transitive verb.) 1755. Latin, let it stand, from stare to stand; more at STAND.
Favoriten