It is but a step.
Conduct my steps to find the fatal tree. - John Dryden.
The driver must have a clear view of the step in order to prevent accidents.
Home the swain retreats, His flock before him stepping to the fold. - James Thomson.
The approach of a man is often known by his step.
I have lately taken steps . . . to relieve the old gentleman's distresses. - G. W. Cable.
To derive two or three general principles of motion from phenomena, and afterwards to tell us how the properties and actions of all corporeal things follow from those manifest principles, would be a very great step in philosophy. - Isaac Newton.
to step to one of the neighbors.
In case of a fire, use the stairs.
- In case of a fire, use the steps.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Tom ön basamaklarda oturuyor.
- Tom is sitting on the front steps.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two wicked stepsisters.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two evil stepsisters.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Bir adım ileriye ilerle.
- Move forward one step.
Hol kaygan, bu yüzden adımlarına dikkat et.
- The hallway is slippery, so watch your step.
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Ayak parmaklarıma basmayın.
- Don't step on my toes.
Tom birçok ayak parmağına bastı.
- Tom did step on a lot of toes.
Niyetim ayağına basmak değildi.
- I didn't mean to step on your foot.
Birinin damarına basmak istemedim.
- I didn't mean to step on any toes.
Sadece oraya doğru bir adım atın.
- Just step right over there.
Tom Mary'nin evine asla adım atmamış olmayı diledi.
- Tom wished he'd never stepped foot into Mary's house.
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
- I would have to take precautionary steps to keep him out.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.