stellungen

listen to the pronunciation of stellungen
Englisch - Türkisch

Definition von stellungen im Englisch Türkisch wörterbuch

sites
(Bilgisayar) bölgeler
sites
(Bilgisayar) siteler

Eski arkeolojik siteler Suriye'de tehdit altındadır. - Ancient archeological sites are under threat in Syria.

Sosyal ağ sitelerini severim. - I like social networking web sites.

sites
(Bilgisayar) merkezler
constellations
takımyıldızlar

Eski astronomlar takımyıldızları fark ettiler ve onlara isimler verdiler. - Ancient astronomers noticed constellations and gave them names.

William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti. - William has discovered a correlation between the location of Mayan cities and the position of stars in constellations.

jobs
işler

Askerler eve gelmeye barış zamanı işlerini bulmaya başladılar. - Soldiers began to come home and find peacetime jobs.

Binlerce insan işlerini kaybetti. - Thousands of people lost their jobs.

positions
durumlar