stehen geblieben

listen to the pronunciation of stehen geblieben
Englisch - Türkisch

Definition von stehen geblieben im Englisch Türkisch wörterbuch

stopped
durduruldu

Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu. - The match was stopped due to a thunderstorm.

Dün gece bir polis arabası tarafından durduruldum. - I was stopped by a police car last night.

stopped
duraklatıldı
stopped
durmuş

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli. - The clock has stopped. It needs a new battery.

Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu. - Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.

stopped
(sıfat) tıkanık
stopped
{s} tıkanık