Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu.
- The butcher was deboning a steer carcass.
O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
- That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
Televizyon ilettigi bilgilerle insanlari kontrol altinda tutmakla beraber istedigi yöne cekebiliyor.
İlk randevuda, hassas konulardan uzak durmak en iyisidir.
- On a first date, it's best to steer clear of touchy subjects.
Reef need act as no more than bunco-steerer, all the research chores and assumptions of risk to be borne by Archie as principal party.
When planning the boat trip we had completely forgotten that we needed somebody to steer.