Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.
- Heat was spread throughout the room by the electric stove.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
General Andrews düşman askerlerini savmak için daha fazla takviye gönderdi.
- General Andrews sent for more reinforcements to stave off the enemy troops.
Tom ocaktaki kaba bir mısır koydu.
- Tom put the corn in the pot on the stove.
Tom ocakta çorba yapıyor.
- Tom is making soup on the stove.
Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.
- This factory manufactures electric stoves.
Aynı zamanda ütü, elektrikli su ısıtıcısı ve elektrikli soba kullanmayınız.
- Don't use the iron, electric kettle, and electric stove at the same time.
We'll get an axe and stave in all these barrels and the liquid will all run out, threatened the man.
He drank plenty of orange juice, hoping to stave off the cold making the rounds at the office.