Bu, içinde bulunacak bir adam için tehlikeli bir ruh halidir.
- This is a dangerous state of mind for a man to be in.
Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.
- Dan was worried about Linda's state of mind.
Berbat ruhsal durumum beni çıldırttı.
- My poor state of mind made me distraught.
O, kötü bir ruh hali içindeydi.
- She was in a bad temper.
O, iyi bir ruh hali içinde.
- He is in good temper.
Bob öfkesini kontrol edemedi.
- Bob could not control his temper.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.
- Ken is not the type of person who loses his temper easily.
I must testify, from my experience, that a temper of peace, thankfulness, love, and affection, is much the more proper frame for prayer than that of terror and discomposure.