Uyuyan bir köpek gördüm.
- I saw a sleeping dog.
Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.
- The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.
Tom uyku tulumundan çıkamıyor. Fermuar sıkışmış.
- Tom can't get out of his sleeping bag. The zipper is stuck.
Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
- Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır.
- After sleeping, Tom will surely be in a better mood.
Bir bebek gibi uyuyor.
- He's sleeping like a baby.
Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
- Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree.
Onun penceresinin dışındaki gürültü onun uyumasını engelledi.
- The noise outside his window prevented him from sleeping.
Tom bir yastık olmadan uyumayı denemeye karar verdi.
- Tom decided to try sleeping without a pillow.