Ne güzel bir sürpriz!
- What a lovely surprise!
Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
- What a pleasant surprise to see you here!
O, şaşkınlıkla bana baktı.
- He looked at me in surprise.
Mary şaşkınlıkla ona baktı.
- Mary stared back at him in surprise.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
- What an unexpected surprise!
Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
- Receiving a gift from you was an unexpected surprise.
Tom'a sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise Tom.
Ona sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise her.