Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
- You can't drink seawater because it's too salty.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi.
- He was carried by the waves away from the shore and out to sea.
Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti.
- The sea's waves have made me hear her poem.