O, öğretmenlik kadrosundadır.
- She is on the teaching staff.
Bill yazı işleri kadrosunda.
- Bill is on the editorial staff.
Yaşlı adam personeline dayandı.
- The old man leaned on his staff.
O restorandaki personeli bize çok iyi bir izlenim verdi.
- The staff in that restaurant gave us a very good impression.
Sami'nin daha fazla eleman işe alması gerekiyordu.
- Sami needed to hire more staff.
Tom yılın çoğunu Mary'nin Senato kampanyasında bir eleman olarak çalışarak geçirdi.
- Tom spent much of the year working as a staffer on Mary's Senate campaign.
Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
- The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.