Gebelik onu gerilme izleriyle bıraktı.
- The pregnancy left her with stretch marks.
O kalemin ucunda diş izleri var.
- There are teeth marks on the end of that pencil.
Ünlem işaretleri Almancada İngilizcedekilerden çok daha sık olarak kullanılır.
- Exclamation marks are used much more frequently in German than they are in English.
Tırnak işaretlerinin nasıl kullanılacağını bilmiyorum.
- I don't know how to use quotation marks.
Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
- There were traces of blood inside Dan's car.
İzleri hala bulunabilir.
- Their traces can still be found.
Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.
- I like walking on dusty and rocky trails.
The perpetrator could almost completely remove all traces.
- Der Täter konnte seine Spuren fast vollständig tilgen.
We saw the traces of a bear in the snow.
- Wir sahen die Spuren eines Bären im Schnee.