Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

spur of the moment: see spur

listen to the pronunciation of spur of the moment: see spur
Englisch - Türkisch

Definition von spur of the moment: see spur im Englisch Türkisch wörterbuch

moment
{i} an
moment
{i} moment
moment
{i} nüfuz
moment
moment of truth karar anı
moment
cevher
moment
kritik an

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

Sanatı kritik anda başarısız oldu. - His art failed at the critical moment.

moment
{i} fiz. moment
moment
(Askeri) MOMENT: Hava nakliyesinde, yükün, uçaktaki bir referans noktasından uzaklığıyla ağırlığının çarpımı. MONETARY ALLOWANCE IN LIEU OF QUARTERS: MESKEN BEDELİ: Bak. "basic allowance for quarters". MONETARY ALLOWANCE IN LIEU OF SUBSISTENCE: TAYİN BEDELİ: Bak. "basic allowance for subsistence"
moment
kuvvet
moment
(Biyokimya) kolcuk
moment
dem

Tom daha demin çıktı. - Tom left just a moment ago.

O demin eve geri döndü. - He returned home a moment ago.

moment
önem

Bu, şu an için sorunlarımız arasında en önemsiz olanı. - That's the least of our problems at the moment.

Hayattaki en önemli şey anlardır. - The most precious thing in life is moments.

moment
kısa süre

Tom'a kısa süre ihtiyacım var. - I need Tom for a moment.

Kısa sürede sana döneceğim. - I'll get back to you in a moment.

moment
hareket hâsıl etme kabiliyeti
moment
(Sosyoloji, Toplumbilim) gramsci
moment
(İnşaat) an, zaman
moment
(Sosyoloji, Toplumbilim) uğrak hegel
moment
boğa güreşinde boğanın öldürüldüğü an
Englisch - Englisch
moment