sprouting; developing, beginning to develop

Englisch - Türkisch

Definition von sprouting; developing, beginning to develop im Englisch Türkisch wörterbuch
budding: tomurcuklanarak
budding: (Tıp) Tomurcuklanma, ana hücrenin tomurcuklar şeklinde uzantılar göstermesini takiben, bu tomurcukların ayrılarak yeni canlıları oluşturması, tomurcuklanma şeklinde eşeysiz üreme
budding: yetişmekte olan
budding: (Tarım) aşılama
budding: aşı
budding: {f} tomurcuklan
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.
budding: ilerleme kaydeden
budding: gelişmekte olan
budding: tomurcuklanan
budding: gelişen
budding: {s} yetişmekte olan: a budding physicist yetişmekte olan bir fizikçi
budding: {i} gelişme
budding: gelişme çağında olan
budding: mesleğinde ilerleyen
O, mesleğinde ilerleyen bir şarkıcıdır. - He is a budding singer.
budding: {i} tomurcuklanma

Englisch - Englisch

Definition von sprouting; developing, beginning to develop im Englisch Englisch wörterbuch: budding

sprouting; developing, beginning to develop

Silbentrennung

sprouting; developing, be·gin·ning to de·ve·lop

Historie

Favoriten