sprosse

listen to the pronunciation of sprosse
Deutsch - Türkisch
[die] merdiven basamağı, ayak, parmak
n {'şprosı} e basamak
Englisch - Türkisch

Definition von sprosse im Englisch Türkisch wörterbuch

step
adım

Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti. - The next step was to negotiate terms of a peace treaty.

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for man, one giant leap for mankind.

rung
ayak
rung
çalmak
step
etap
step
(Bilgisayar) adımla

Merdivenlerden inerken adımlarına dikkat et. - Watch your step in going down the stairs.

Bunlar, birer devrim niteliği taşıyan adımlardır. - These are steps of a revolutionary nature.

rung
çal

Okula koştum, ama zil çoktan çalmıştı. - I ran to school, but the bell had already rung.

Zil çaldıktan beş dakika sonra geldi. - He came five minutes after the bell had rung.

rung
el merdiveni basamağı
step
basmak

Tom'un amacı Mary'nin ayağına basmak değildi. - Tom didn't mean to step on Mary's foot.

Birinin damarına basmak istemedim. - I didn't mean to step on any toes.

rung
{i} basamak

Üst basamak yeterince güçlü mü? - Is the top rung strong enough?

rung
f., bak. ring
rung
ring ara/çınla/çal
rung
{i} kademe, basamak
rung
{i} portatif merdiven basamağı
rung
{i} iskemlenin basamak değneği
rung
{i} sandâlye ayak desteği
rung
{i} tekerlek parmağı
step
{i} uygun adım
step
{i} terfi