I like to play sport for fun not for competition.
- Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
Most students like sports.
- Öğrencilerin çoğu sporları sever.
In most sports the team that practice hardest usually brings home the bacon.
- Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
I want to join an athletic club.
- Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.
Fall is the best season for sports.
- Sonbahar spor için en iyi sezondur.
I don't go in for sports.
- Sporla ilgilenmiyorum.
She did not walk to the gym.
- O, spor salonuna yürümedi.
The money was appropriated for building the gymnasium.
- Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
They sell sporting goods.
- Onlar spor malzemeleri satıyorlar.
An Olympic gold medal is probably the most coveted sporting prize.
- Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.
Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly.
- Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar.
Many top athletes take ice baths after workouts.
- Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.