İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak.
- So long as the human spirit thrives on this planet, music in some living form will accompany and sustain it and give it expressive meaning.
Şeytanın ruhu yeniden canlanıyor.
- The spirit of the demon reawakens.
O iyi bir ruh hali içerisindeydi.
- He was in good spirits.
Ben ruhen sizinle birlikte olacağım.
- I'll be with you in spirit.
Matematik, insan ruhunun en güzel ve en güçlü yaratısıdır.
- Mathematics is the most beautiful and most powerful creation of the human spirit.
İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak.
- So long as the human spirit thrives on this planet, music in some living form will accompany and sustain it and give it expressive meaning.
Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti.
- Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.
Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
Asla cesaretimi kırmayacaksın.
- You'll never break my spirit.
Yenilgi, onun cesaretini kırmadı.
- The defeat didn't dampen his spirits.