spectacles.

listen to the pronunciation of spectacles.
Englisch - Türkisch
gözlük

Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor. - Almost one-third of all office workers wear spectacles.

Büyükanne gözlüklerini kaldırdı. - Grandmother lifted her spectacles.

(isim) gözlük
eyeglasses
(isim) gözlük
eyeglasses
{i} gözlük

Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum. - I see through the eyeglasses of love nowadays.

Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter. - Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.

spectacles
i., çoğ. gözlük
Englisch - Englisch
gig-lamps
opticals
plural form of spectacle
A pair of lenses set in a frame worn on the nose and ears in order to correct deficiencies in eyesight or to ornament the face
plural of spectacle
optical instrument consisting of a pair of lenses for correcting defective vision
{i} eyeglasses
spectacles.
Favoriten