Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.
- I specialize in medieval history.
Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
- Mary is an architect specialized in experimental designs.
O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.
- That psychiatrist specialized in eating disorders.
Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
- Mary is an architect specialized in experimental designs.
O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.
- That psychiatrist specialized in eating disorders.