Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
- We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
Orta çağ tarihinde uzmanlaşıyorum.
- I specialize in medieval history.
O, üniversitede fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi.
- He decided to specialize in physics at college.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
- You should talk to a specialist.
Tom'u bir uzman doktora götürmek zorundayız.
- We have to get Tom to a specialist.