Onlar bize mızraklar attı.
- They threw spears at us.
Hiç mızrakla balık tutmaya gittin mi?
- Have you ever gone spear fishing?
Tom Mary'yi bir zıpkınla vurdu.
- Tom shot Mary with a speargun.
Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı.
- Tom stabbed Mary with a spear.
And still the foster with his long bore-speare / Him kept from landing at his wished will .