O, her zamanki kadar geveze.
- He is as talkative as ever.
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.
- I'm not really a talkative person. It's just that I have a lot of things to tell you.
Onun konuşkanlığı rahatsızlık verici.
- Her talkativeness is a pain in the neck.
Tom çok konuşkan değil.
- Tom isn't very talkative.