O benimle konuşmuyor.
- She doesn't speak to me.
Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?
- How dare you speak to me like that?
İngilizce konuşmak kolay değildir.
- Speaking English is not easy.
İngilizce konuşmak kolay değildir.
- It's not easy to speak English.
Tom kadar iyi Fransızca konuşamayabilirim ama genellikle söylemek istediğim şeyi diyalog kurabilirim.
- I may not be able to speak French as well as Tom, but I can usually communicate what I want to say.
Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.
- Frankly speaking, I don't agree with you.
İngilizce konuşabiliyor musun?
- Can you speak English?
O benimle konuşmuyor.
- She doesn't speak to me.
İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.
- You don't have to sound like a native speaker in order to communicate.
Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
- The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.
Tom Mary'nin Fransızca konuşmayı öğrenmesinin önemli olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks it important for Mary to learn how to speak French.
Seninle önemli bir şey hakkında konuşmak zorundayım.
- I have to speak to you about something important.
O, hem İngilizceyi hem de Fransızcayı çok iyi konuşabilmektedir.
- He can speak both English and French very well.
İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilmektedir.
- The majority of the Swiss can speak three or four languages.
İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
- He speaks two languages besides English.
Bir dili tamamen bilmek o dili konuşan insanları tamamen bilmek anlamına gelir.
- Knowing a language fully means knowing fully the people who speak that language.
His music really speaks to me.
And they will deceive every one his neighbour, and will not speak the truth: they have taught their tongue to speak lies, and weary themselves to commit iniquity.
You're speaking too fast.
There he sat, his very indifference speaking a nature in which there lurked no civilized hypocrisies and bland deceits.
... to speak to you and give you a hug or whatever. ...
... I was wondering if you could speak to what you feel are the ...