speak or act in a rude or contemptuous manner, offend, affront

Englisch - Türkisch

Definition von speak or act in a rude or contemptuous manner, offend, affront im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

insult

hakaret etmek

İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir. - The phrase is meant to insult people.

Sana hakaret etmek istemedim. - I didn't want to insult you.

insult

{f} aşağılamak

Ben onu aşağılamak istemiyorum. - I don't want to insult him.

Seni aşağılamak istemedim. - I didn't mean to insult you.

insult

hakaret

O, bir hakarete katlandı. - He suffered an insult.

Nedeni olmadan bana hakaret etti. - He insulted me without reason.

insult

{i} aşağılama

Kız kardeşimi aşağılamaya nasıl cesaret edersin? - How dare you insult my sister!

Ben onu aşağılamak istemedim. - I didn't want to insult him.

insult

{f} hakaret etmek, aşağısamak, hor görmek

insult

saldırmak

insult

hakaretle

Onun hakaretlerine daha fazla katlanamam. - I can't put up with his insults any longer.

Ben bu hakaretlere dayanamam. - I can't put up with these insults.

insult

sövme

insult

{f} hakaret et

O, sanki ona hakaret etmişiz gibi davrandı. - He acted as though we had insulted him.

Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi. - No one wanted to insult these men.

insult

aşağısamak

insult

(Tıp) travma

insult

{i} hor görme

insult

(Tıp) yara, bere, sağlığa zarar verici

insult

{i} onur kırma

insult

fena muamele etmek

insult

{f} şerefini iki paralık etmek

insult

{i} hakaret, onur kırma, aşağısama

insult

{f} onurunu kırmak

Onların onurunu kırmak istemiyorum. - I don't want to insult them.

Englisch - Englisch

Definition von speak or act in a rude or contemptuous manner, offend, affront im Englisch Englisch wörterbuch

{f} insult

Silbentrennung

speak or act in a rude or con·temp·tu·ous manner, offend, af·front