Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı.
- Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.
Tom sarsıcı bir şekilde titredi.
- Tom shivered convulsively.
Mary Tom'un düzensiz davranışı tarafından rahatsız oldu.
- Mary was troubled by Tom's erratic behavior.
Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.
- We had to lessen the impact of the erratic supplies.