Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı.
- Sparks rained on the street from the burning house.
Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı.
- The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.
Onun gözleri elmas gibi parladı.
- Her eyes sparkled like diamonds.
Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
- Mary's eyes sparkled like diamonds.
... so many start-ups in Rochester that they sparked ...