Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.
- In space, no one can hear you scream.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
Bu mekanın kutsallığı mutlaktır.
- The sanctity of this space is absolute.
Satırlar arasında bir boşluk bırak.
- Leave a space between the lines.
Her cümleden sonra bir çift boşluk bırakın.
- Leave a double space after each sentence.
Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.
- There must be enough space between you and the car in front of you.
Bugünün uzay araçları roketler kullanıyor ve roketler büyük miktarda itici yakıt kullanıyor.
- Today’s spacecraft use rockets and rockets use large quantities of propellant.
Uzay ve zaman arasında.
- Between space and time.
Ranzalar, alandan kazanmanın bir yoludur.
- Bunk beds are a way to save space.
Sınırsız Alana Sahip Ol Şimdi!
- Get Unlimited Space Now!
Her zaman benim yerime park etmenden bıktım.
- I'm sick and tired of you always parking in my space.
Uzay ve zaman arasında.
- Between space and time.
Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.
- Dr. Valeri Polyakov, a Russian cosmonaut, was in space from January 8, 1994 to March 1995. He holds the record for the longest continuous stay in space.
Hava atomları ve molekülleri sürekli egzosferden uzaya kaçmaktadır.
- Air atoms and molecules are constantly escaping to space from the exosphere.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Yer çekimi etkisi her nesneden uzaya doğru her yönde ve sonsuz bir mesafede uzanır.
- The effect of gravity extends from each object out into space in all directions, and for an infinite distance.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
In digital text, a character representing a space ( ).
Other larger spaces – known as quads – were used to space out lines.
The cities are evenly spaced.
But she as Fayes are wont, in priuie place / Did spend her dayes, and lov'd in forests wyld to space.
The captain spaced the traitors.
... possible in this space to have brands that do not necessarily ...