En kısa zamanda Tom'la tanışmak istiyorum.
- I want to meet Tom as soon as possible.
En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
- I want to leave here as soon as possible.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
Elinden geleni yap ve daha sonra üzülme.
- Give it your all, and you won't be sorry later.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.
- Good health consists of proper eating and moderate exercise.
Köpeğimi ne sıklıkta ve ne kadar beslemeliyim?
- How often and how much should I feed my dog?
O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar.
- He was ill, and so they were quiet.
O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum
- He's really cute, and so I like working with him.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Man is a vertebrate and has an immortal soul as well as a fatherland, so that he doesn't get too cocky.
- Der Mensch ist ein Wirbeltier und hat eine unsterbliche Seele sowie auch ein Vaterland, damit er nicht zu übermütig wird.
Silvio Berlusconi is an Italian politician, the current Prime Minister of Italy, as well as a successful entrepreneur.
- Silvio Berlusconi ist ein italienischer Politiker, der gegenwärtige Premierminister Italiens sowie ein erfolgreicher Geschäftsmann.