En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
En kötüsü için kendinizi hazırlamalısınız.
- You must prepare yourself for the worst.
Bu olabilecek en kötü şey değil.
- That's not the worst thing that could happen.
Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık.
- The worst thing about summer is the heat.
Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır.
- Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.
En kötü durum senaryosunda elimizden geldiği kadar mutlu görünmek zorunda kalacağız.
- In the worst case scenario we'll just have to look as happy as we can.
Eğer en kötü durum senaryosu için hazır mısınız?
- Are you ready for the worst-case scenario?