Tom is liable to win.
- Tom kazanmaktan sorumlu.
In a similar situation, the company was held liable.
- Benzer bir durumda, şirket sorumlu tutuldu.
Miss Sato is in charge of my class.
- Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
Who is in charge of this building?
- Bu binanın sorumlusu kimdir?
Who's taking responsibility for the loss?
- Kim kayıp için sorumluluk alıyor?
Who's taking responsibility for this mess?
- Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumludur.
It is you that are responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan sensin.
I don't want to take on another liability.
- Başka bir sorumluluk almak istemiyorum.
Mary thinks Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu düşünüyor.
Mary says that Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu söylüyor.
The burden is light on the shoulder.
- Sorumluluk omuzda hafiftir.
I am not accountable to you for my actions.
- Yaptıklarımdan size karşı sorumlu değilim.
Someone's got to be held accountable.
- Birisi sorumlu tutulmak zorunda.
Miss Sato is in charge of my class.
- Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
Tom is on the committee in charge of the event.
- Tom olaydan sorumlu komitede.
Tom is responsible for preparing the report.
- Tom raporu hazırlamakla sorumludur.