sorts an array in place

listen to the pronunciation of sorts an array in place
Englisch - Türkisch

Definition von sorts an array in place im Englisch Türkisch wörterbuch

sort
{f} sınıflandırmak
sort
{i} tür

Bu tür iş çok sabır gerektirir. - This sort of work calls for a lot of patience.

O, ne tür bir oyundur? - What sort of play is it?

sort
{i} çeşit

Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir. - Tom can do all sorts of things quite well.

Tokyo'da her çeşit millet yaşar. - All sorts of people live in Tokyo.

sort
{i} punto
sort
{f} ayıklamak

Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım. - I spent several days sorting through her papers.

sort
takım
sort
kabil
sort
tasnif etme

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum. - I want to sort this out once and for all.

sort
(Bilgisayar) sıralar
sort
türlerine göre ayırmak
sort
{f} tasnif etmek

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
sırala(mak)
sort
{f} halletmek
sort
keyifsiz
sort
türleri
sort
{i} çeşit, tür, nevi
sort
{f} çözümlemek
sort
sort sınıfla
sort
{f} sırala

Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız. - We ought to sort the students' names alphabetically.

Ben onun tamamına sıralanmış olarak sahibim. - I've got it all sorted.

Englisch - Englisch
sort
sorts an array in place

    Silbentrennung

    sorts an ar·ray in place

    Türkische aussprache

    sôrts ın ırey în pleys

    Aussprache

    /ˈsôrts ən ərˈā ən ˈplās/ /ˈsɔːrts ən ɜrˈeɪ ɪn ˈpleɪs/
Favoriten