Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Englisch - Türkisch
Definition von sorry, regretful, remorseful; justificatory, defensive im Englisch Türkisch wörterbuch
- apologetic
- (rahatsız etmekten) çekinen
- apologetic
- özür dileyen
Ben bu makalenin özür dileyen tonundan hoşlanmıyorum.
-I don't like the apologetic undertone of this article.
Tom özür dileyen görünüyor.
-Tom looks apologetic.
- apologetic
- af talep eden
- apologetic
- apologetic özür dileyen
- apologetic
- itizar beyan eden
- apologetic
- {s} özür
Ben bu makalenin özür dileyen tonundan hoşlanmıyorum.
-I don't like the apologetic undertone of this article.
Tom özür dileyen görünüyor.
-Tom looks apologetic.
- apologetic
- özür dileme
- apologetic
- apologetically özür diler gibi
- apologetic
- af dileme
- apologetic
- mazeret beyan ederek
- apologetic
- {s} savunan
- apologetic
- apologetics dini inançları savunan ilahiyat dalı
- apologetic
- özür dile
Tom özür dilercesine gülümsedi.
-Tom smiled apologetically.
O, gelmediği için özür diledi.
-He was apologetic for being absent.
- apologetic
- özür dileme/açıklama
- apologetic
- savunma şeklinde olan
- apologetical
- {s} savunan
- apologetical
- {s} özür
Tom özür dilercesine gülümsedi.
-Tom smiled apologetically.
Tom özür diler gibi gülümsedi ve odayı terk etti.
-Tom smiled apologetically and left the room.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von sorry, regretful, remorseful; justificatory, defensive im Englisch Englisch wörterbuch
- {s} apologetical
- {s} apologetic
sorry, regretful, remorseful; justificatory, defensive
Silbentrennung
sorry, regretful, remorseful; justificatory, de·fen·siveAussprache
Resimler
Historie
Favoriten