Tom spent all morning in the interrogation room.
- Tom bütün sabahı sorgulama odasında geçirdi.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
Tom was detained for questioning.
- Tom sorgu için gözaltına alındı.
Why are you questioning us?
- Neden bizi sorguluyorsun?
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.