Those few who by some luck happen to escape the madness of social hypnotization are afraid to give expression to their thoughts, because they are terrorized by the inquisitorial intolerance of crazed mobs and frenzied nations.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.
- Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.
The police detained several suspects for questioning.
- Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.