Sami was interrogated for six hours.
- Sami altı saat boyunca sorgulandı.
Right after my arrest I was interrogated several times.
- Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.
Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.
- Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.