sordid; base; groveling; as, a dirty fellow

listen to the pronunciation of sordid; base; groveling; as, a dirty fellow
Englisch - Türkisch

Definition von sordid; base; groveling; as, a dirty fellow im Englisch Türkisch wörterbuch

dirty
{s} kirli

Ben nehri kirli buldum. - I found the river dirty.

O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek. - That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school.

dirty
pis

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir. - If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.

O pis ellerini benden uzak tut! - Keep your dirty hands off me!

dirty
{f} kirlenmek

Tom kirlenmekten korkmuyor. - Tom isn't afraid to get dirty.

dirty
{s} edepsiz

Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları anlatmam. - I know some dirty jokes, but I don't tell them.

Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları asla anlatmam. - I know some dirty jokes, but I never tell them.

dirty
{s} aşağılık
dirty
çepel
dirty
(hava) bozuk
dirty
alçakça
dirty
iğrenç

İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum. - I don't like dirty jokes.

Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı. - Tom told some dirty jokes.

dirty
(Tekstil) 1. pis, kirli 2. pisletmek, kirletmek
dirty
(sıfat) pis, kirli; açık saçık, rezil, aşağılık, iğrenç, ahlaksız, edepsiz, terbiyesiz, müstehcen; muzur, bozuk; fırtınalı
dirty
{s} fırtınalı
dirty
{s} iğrenç, çirkin
dirty
(fiil) kirletmek, pisletmek, lekelemek, kirlenmek, pislenmek; bulaştırmak
dirty
bozuk fazla miktarda radyoaktif zerreler yayan
dirty
{f} bulaştırmak
dirty
argo yanında esrar bulunan
dirty
murdar
Englisch - Englisch
dirty
sordid; base; groveling; as, a dirty fellow
Favoriten