As a result, more women are receiving equal work.
- Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.
As a result, we play ball inside on rainy days.
- Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
Tom eventually did everything we asked him to do.
- Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.
You are right, after all.
- Sonuç olarak, haklısın.
It looks like the world didn't end on December 21st after all.
- Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
Tom eventually did everything we asked him to do.
- Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.