The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
- Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
As a result, prices rose.
- Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
Tom eventually did everything we asked him to do.
- Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.
After all she did not come.
- Sonuç olarak o gelmedi.
You were right after all.
- Sonuç olarak sen haklıydın.
Tom eventually did everything we asked him to do.
- Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.