Definition von sonraki im Türkisch Englisch wörterbuch
- next
The fire had spread to the next building before the firemen came.
- İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
- latter
Love is above money. The latter can't give as much happiness as the former.
- Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.
Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.
- ensuing
- after
Come the day after tomorrow.
- Yarından sonraki gün gel.
I just want to let you know that I can't attend this afternoon's meeting.
- Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum.
- secondary
- (Bilgisayar) next page
Tom turned to the next page.
- Tom sonraki sayfayı açtı.
Click the picture to go to the next page!
- Bir sonraki sayfaya gitmek için resmi tıklayın!
- follow-up
His follow-up album was less of a success than his first one.
- Onun sonraki albümü ilk albümünden daha az başarılıydı.
- later
Read such books as will be useful in later life.
- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
You should read the kind of books that contain the kind of information that will be useful to you later in life.
- Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak bilgi türünü içeren kitapları okumalısın.
- eventual
- printer
- subsequent to
- what follows
- subsequent, following
- following, subsequent, next
- post
He postponed leaving for Hokkaido until next month.
- Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
The event has been postponed until further notice.
- Olay bir sonraki duyuruya kadar ertelendi.
- posterior
- follow up
- following
She married him the following year.
- Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
The following program is intended only for mature audiences.
- Az sonraki program sadece olgun seyirciler içindir.
- subsequent
I can't remember of the subsequent events.
- Ben daha sonraki olayları hatırlamıyorum.
- ulterior
- sequential
- other
We'll have known each other for three years next Christmas.
- Bir sonraki Noelde üç yıldır birbirimizi tanıyor olacağız.
- the next
- then by
- followup
- sonra
- after
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- sonra
- later
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
- sonraki adım
- (Bilgisayar) next step
- sonraki alan
- (Bilgisayar) next field
- sonraki aşama
- next phase
- sonraki bir tarihi atmak
- post-date
- sonraki bir zamanda
- at a later time
- sonraki boşluk
- (Bilgisayar) space after
- sonraki bölüm
- (Bilgisayar) next section
- sonraki bölüm
- (Bilgisayar) next chapter
- sonraki durak
- (Bilgisayar) next hop
- sonraki ipucu
- (Bilgisayar) next tip
- sonraki kayda git
- (Bilgisayar) next record
- sonraki kayıt
- (Bilgisayar) next record
- sonraki metin
- (Bilgisayar) next text
- sonraki nesne
- (Bilgisayar) next object
- sonraki olay
- (Bilgisayar) next event
- sonraki parça
- (Bilgisayar) next track
- sonraki pencere
- (Bilgisayar) next window
- sonraki resim
- (Bilgisayar) next image
- sonraki satır
- (Bilgisayar) next row
- sonraki sayfa
- (Bilgisayar) before sheet
- sonraki sayfaya
- (Bilgisayar) page down
- sonraki slayda
- (Bilgisayar) next slide
- sonraki slayt
- (Bilgisayar) next slide
- sonraki tablo
- (Bilgisayar) next table
- sonraki yordam
- (Bilgisayar) next procedure
- sonraki yıla nakletmek
- (Ticaret) carry over
- sonraki öğe
- (Bilgisayar) next item
- sonraki şarkı
- (Bilgisayar) next track
- sonraki akorda uzatmak
- suspend
- sonraki alıntı
- (Bilgisayar) next citation
- sonraki anahtar
- (Bilgisayar) next key
- sonraki atlamalar
- (Bilgisayar) next hops
- sonraki atıf
- (Bilgisayar) next citation
- sonraki ayar
- (Bilgisayar) next setting
- sonraki ayı göster
- (Bilgisayar) show next month
- sonraki açıklama
- (Bilgisayar) next comment
- sonraki bakım
- aftercare
- sonraki bakım
- after treatment
- sonraki başlatma
- (Bilgisayar) next startup
- sonraki başlık
- (Bilgisayar) next header
- sonraki başlık
- (Bilgisayar) next heading
- sonraki belge
- (Bilgisayar) next document
- sonraki bir aşamada
- at a later stage
- sonraki biçem
- (Bilgisayar) next style
- sonraki bul/git
- (Bilgisayar) next find/goto
- sonraki bölme
- (Bilgisayar) next pane
- sonraki bölümde
- thereinafter
- sonraki ciranta
- (Ticaret) subsequent indorser
- sonraki deyim metni
- (Bilgisayar) next statement text
- sonraki deyimi belirle
- (Bilgisayar) set next statement
- sonraki deyimi göster
- (Bilgisayar) show next statement
- sonraki değer
- (Bilgisayar) next value
- sonraki değişiklik
- (Bilgisayar) next change
- sonraki dipnot
- (Bilgisayar) next footnote
- sonraki dönem
- afteryears
- sonraki düzenleme
- (Bilgisayar) next edit
- sonraki etki
- after-effect
- sonraki etki
- aftereffect
- sonraki eşleşme
- (Bilgisayar) next match
- sonraki form alanı
- (Bilgisayar) next form field
- sonraki giriş
- (Ticaret) postdate entry
- sonraki grafik
- (Bilgisayar) next graphic
- sonraki güncelleştirme
- (Bilgisayar) next update
- sonraki hamil
- (Ticaret) subsequent holder
- sonraki hücre
- (Bilgisayar) next cell
- sonraki ile birlikte
- (Bilgisayar) keep with next
- sonraki ile birlikte tut
- (Bilgisayar) keep with next
- sonraki ileti
- (Bilgisayar) next message
- sonraki iletişim
- (Bilgisayar) next conversation
- sonraki ilke
- (Bilgisayar) next policy
- sonraki im
- (Bilgisayar) next mark
- sonraki ipucunu göster
- (Bilgisayar) show next tip
- sonraki işaret
- (Bilgisayar) next mark
- sonraki işaretçi
- (Bilgisayar) next marker
- sonraki işlem kademeleri
- (Tekstil) downstream processing
- sonraki işlemler
- (Tekstil) downstream processing
- sonraki karakter
- (Bilgisayar) next character
- sonraki karaktere git
- (Bilgisayar) next character
- sonraki kelime ile söylenen sözcük
- proclitic
- sonraki klasör
- (Bilgisayar) next folder
- sonraki komutu kaydet
- (Bilgisayar) record next command
- sonraki küme
- (Bilgisayar) next set
- sonraki kısımda
- thereinafter
- sonraki mektup
- (Bilgisayar) next letter
- sonraki metin kutusu
- (Bilgisayar) next text box
- sonraki nesneyi seç
- (Bilgisayar) select next object
- sonraki okunmamış
- (Bilgisayar) next unread
- sonraki okunmamış ileti
- (Bilgisayar) next unread message
- sonraki okunmamış iletişim
- (Bilgisayar) next unread conversation
- sonraki on yıl izarfında
- in other ten years
- sonraki on yıl içinde
- in other ten years
- sonraki oturum açma
- (Bilgisayar) next logon
- sonraki oturum kapatma
- (Bilgisayar) next logoff
- sonraki oğul
- (Arılık,Hayvan Bilim, Zooloji) after swarm
- sonraki paragrafın biçemi
- (Bilgisayar) style for following paragraph
- sonraki satırlar
- (Bilgisayar) lines after
- sonraki sayfaya git
- (Bilgisayar) go to next page
- sonraki sese kadar
- (Bilgisayar) loop until next
- sonraki slayda ilerle
- (Bilgisayar) advance to the next slide
- sonraki sonnot
- (Bilgisayar) next endnote
- sonraki sözcüğü sil
- (Bilgisayar) delete next word
- sonraki sürücü
- (Bilgisayar) next drive
- sonraki sütun
- (Bilgisayar) next column
- sonraki tarihi atmak
- post date
- sonraki tur saat
- Next tour at
- sonraki tümce
- (Bilgisayar) next sentence
- sonraki tıklatma
- (Bilgisayar) next click
- sonraki yer imi
- (Bilgisayar) next bookmark
- sonraki yıllar
- ensuing years
- sonraki yıllar
- afteryears
- sonraki çalışma zamanı
- (Bilgisayar) next run time
- sonraki çerçeve
- (Bilgisayar) next frame
- sonraki çerçeveyi bul
- (Bilgisayar) find next frame
- sonraki çıkış
- Next exit
- sonraki örnek
- (Bilgisayar) next sample
- sonra
- afterward
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
- Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- sonra
- post
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
- sonra
- then
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
If you see a mistake, then please correct it.
- Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
- sonra
- afterwards
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- bir sonraki
- next
When is the next guided tour?
- Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- sonra
- otherwise
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
- sonra
- forth
- sonra
- in
- sonra
- (İnşaat) sonar
- sonra
- and later
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
- sonra
- in future
- sonra
- post-
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
- sonra
- epi-
- sonra
- then by
- sonra
- onwards
- sonra
- thereafter
- sonra
- since
Since it stopped raining, he went out for a walk.
- Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer.
- Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.
- sonra
- {f} next
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
What happened next, I don't know.
- Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
- sonra
- and
We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
The water pipes froze and then burst.
- Su boruları dondu ve sonra patladı.
- bundan sonraki
- one after this
- sonra
- the then
- sonra
- after it
- ölümden sonraki hayat
- Afterlife
- ölümden sonraki yaşam
- Afterlife
- ameliyattan sonraki
- postoperative
- başkalaşan böceklerde lavradan sonraki devre
- pupa
- belirlenen harekat planının bir sonraki kuvvet komutanı tarafından devamlılığını
- (Askeri) continuity of operations plan designated successor service chief
- bir sonraki durak lütfen
- Next stop please
- bir sonraki durak nerede
- Where is the next stop
- bir sonraki durakta ineceğim
- I get off at the next stop
- bir sonraki en yüksek tamsayıya yuvarlanmış arama yarıçapı
- (Askeri) search radius rounded to next highest whole number
- bir sonraki faiz ödemesi hariç
- ex-dividend
- bir sonraki faiz ödemesi hariç
- dividend off
- bir sonraki istasyon
- The next station is
- bir sonraki içkiler benden
- The next round is on me
- bir sonraki rehberli tur saat kaçta
- When is the next guided tour
- bir sonraki tren saat kaçta kalkıyor
- When does the next one depart
- bir sonraki yarışta kaç tane bahis yatırılabilir
- How many bets can one make on the next race
- daha sonraki
- subsequent
I can't remember of the subsequent events.
- Ben daha sonraki olayları hatırlamıyorum.
- doğumdan sonraki
- post natal
- elmastan sonraki en sert mineral
- corundum
- elçiden sonraki diplomat
- counsellor
- elçiden sonraki diplomat
- counselor
- evlendikten sonraki
- post nuptial
- geceyarısından sonraki saatler
- small hours
- geceyarısından sonraki saatler
- witching hour
- göz kamaştıktan sonraki görüntü
- ocular spectrum
- göz kamaştıktan sonraki görüntü
- spectrum
- göz kamaştıktan sonraki görüntüler
- ocular spectra
- havalimanı için bir sonraki otobüs saat kaçta kalkıyor
- What time does the next bus for the airport leave
- heyecandan sonraki sıkıntı
- anticlimax
- ineğin doğumdan sonraki ilk sütü
- beestings
- kazandığını sonraki yarışa oynama
- parlay
- kazandığını sonraki yarışa yatırmak
- parlay
- lütfen bir sonraki londra uçuşuna rezervasyon yapın
- Please reserve the next flight to London
- new york'a bir sonraki otobüs ne zaman
- When is the next bus to New York
- new york'a bir sonraki tren ne zaman
- When is the next train to New York
- new york'a bir sonraki uçuş ne zaman
- When is the next flight to New York
- noelden sonraki on ikinci gece
- twelfth night
- paskalyadan sonraki yedinci pazar
- whit sunday
- savaştan sonraki
- postwar
- sesin yerini yavaş yavaş sonraki sese bırakması
- fade out
- sonra
- what follows, the rest: İşin sonrası kolay. The rest of the job's easy
- sonra
- subsequent to
- sonra
- after: ondan sonra after that
- sonra
- subsequently
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- sonra
- sequel
- sonra
- otherwise, or else
- sonra
- later, afterwards, then
- sonra
- after; afterwards; later; then; in future; otherwise
- sonra
- following
She married him the following year.
- Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
- Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
- sonra
- a later time: Bunu sonraya bırakmalı. This ought to be left for a later time
- sonra
- epi
- yarından sonraki gün
- the day after tomorrow
- yemekten sonraki
- postprandial
- yerini yavaş yavaş sonraki görüntüye bırakma
- fade out
- öldükten sonraki
- post mortem
- öldükten sonraki yaşam
- future life