Türkisch - Englisch
Definition von sondalar im Türkisch Englisch wörterbuch
- sonda
- (Tıp) style
- sonda
- (Askeri) sonde
- sonda
- extreme
- sonda
- (Gıda) prob
We need to ask some probing questions if we want to get some real information.
-Eğer biraz gerçek bilgi almak istiyorsak bazı sondalama sorular sormamız gerekiyor.
Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.
-Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi.
- sonda
- sound
- sonda
- cannula
- sonda
- catheter
- sonda
- probe
Voyager 2, a space probe, passed within 4900 kilometers of Neptune in 1989.
-Uzay sondası Voyager 2, 1989'da 4900 kilometrelik Neptün'ü geçti.
Mariner 10 was the first space probe to visit Mercury. It was also the first probe to visit two planets - Venus and Mercury.
-Mariner 10, Merkür'ü ziyaret eden ilk uzay sondasıydı. Aynı zamanda, iki gezegeni -Venüs ve Merkür- ziyaret eden ilk sondaydı.
- sonda
- sounder
- sonda
- (Denizcilik) sounding line, lead line; depth sounder
- sonda
- bore
- sonda
- drill, drilling machine (as used in drilling for oil)
- sonda
- searcher
- sonda
- seeker
- sonda
- probe; bore; catheter
- sonda
- borehole
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von sondalar im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Sonda
- misbah
- Sonda
- kateter
- sonda
- Derinlik ölçme aracı
- sonda
- Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç
- sonda
- Toprağa sokulan büyük burgu
- sonda
- Vücut içinde herhangi bir boşluk veya mesafeye sokulan, teşhis, inceleme, tedavi ve dışarı sıvı atmada kullanılan araç
- sonda
- Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç