I prefer spring to fall.
- İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.
- Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
The autumn was long and mild.
- Sonbahar uzun ve ılımandı.
The hill glows with autumnal colors.
- Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
The hill glows with autumnal colors.
- Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
In Japan, the vernal and autumnal equinoxes are national holidays, but the summer and winter solstices are not.
- Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Hayat yaz çiçekleri, ölüm de güz yaprakları gibi güzel olsun.
- Yaşam yaz çiçekleri, ölüm de sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.