Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching TV.
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- My brother lives in Tokyo.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching TV.
Matt Rita'nın kayınbiraderi.
- Matt is Rita's brother-in-law.
Tom Mary'nin kayınbiraderidir.
- Tom is Mary's brother-in-law.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
- I went to school with your brother.
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
- Five brothers worked together on the farm.
My parents love me and my younger brother equally, even though he is adopted.