Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.
- Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
The hill glows with autumnal colors.
- Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
Paris is best in autumn.
- Paris sonbaharda en iyidir.
In Japan, the vernal and autumnal equinoxes are national holidays, but the summer and winter solstices are not.
- Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.
It has become quite autumnal.
- Hava oldukça sonbahar oldu.