sometimes, now and then, every so often, from time to time

listen to the pronunciation of sometimes, now and then, every so often, from time to time
Englisch - Türkisch

Definition von sometimes, now and then, every so often, from time to time im Englisch Türkisch wörterbuch

occasionally
ara ara
occasionally
nadiren
occasionally
zaman zaman

Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder. - Tom occasionally visited Mary at her parents' house.

Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu. - The mother occasionally reread her son's letter.

occasionally
bazen

Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz. - There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.

Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler. - Teachers should occasionally let their students blow off some steam.

occasionally
arada sırada
occasionally
ara sıra

Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni. - Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.

Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler. - They visited me occasionally.

Englisch - Englisch
occasionally
occas
sometimes, now and then, every so often, from time to time
Favoriten