sometimes, but not regularly and not often

listen to the pronunciation of sometimes, but not regularly and not often
Englisch - Türkisch

Definition von sometimes, but not regularly and not often im Englisch Türkisch wörterbuch

occasionally
ara ara
occasionally
nadiren
occasionally
zaman zaman

Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür. - Fibonacci numbers show up occasionally in nature.

Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder. - Tom occasionally visited Mary at her parents' house.

occasionally
bazen

Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz. - There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.

Bazen işler planlandığı gibi gitmez. - Occasionally, things don't go as planned.

occasionally
arada sırada
occasionally
ara sıra

Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni. - Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.

Ara sıra Tom'a rastlarım. - I run into Tom occasionally.

Englisch - Englisch
occasionally
sometimes, but not regularly and not often
Favoriten