something that stuns

listen to the pronunciation of something that stuns
Englisch - Türkisch

Definition von something that stuns im Englisch Türkisch wörterbuch

stunning
{s} çekici

Gerçekten çekici görünüyorsun. - You really do look stunning.

stunning
{s} çok güzel, harika, enfes
stunning
(Tıp) siderant
stunning
sersemletme
stunning
hoş
stunning
çok çekici
stunning
{f} sersemlet
stunning
{i} sersemletici
stunning
güzel

Şu elbise üstünde çok güzel görünür. - That dress looks stunning on you.

Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel. - Mary is stunningly beautiful.

stunning
{s} müthiş
stunning
harika
stunning
fevkalade
stunning
{s} hayret verici
stunning
{s} çarpıcı

O elbise onun üzerinde çarpıcı görünüyor. - That dress looks stunning on her.

Bu, çarpıcı bir haber. - This is stunning news.

stunning
{s} nefis
stunning
bayılt/sersemlet
stunning
{s} serseme çeviren
stunning
müstesna
stunning
stunninglyinsanın aklını başımdan alacak surette
Englisch - Englisch
stunning
something that stuns
Favoriten