something that grows or has grown

listen to the pronunciation of something that grows or has grown
Englisch - Türkisch

Definition von something that grows or has grown im Englisch Türkisch wörterbuch

growth
{i} büyüme

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

Japon ekonomisinin büyüme hızı bu yıl % 0.7'yi geçecek. - The growth rate of the Japanese economy will top 0.7% this year.

growth
yaşlanma
growth
oluşma
growth
tümör
growth
(Gıda) büyütme
growth
ur
growth
yükseliş
growth
artış

Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz. - We must prevent rapid population growth.

Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti. - He ordered them to survey population growth.

growth
büyümüş/gelişmiş şey
growth
(Tıp) Marazi oluş
growth
{i} filiz
growth
marazi teşekkük
growth
büyüme,gelişme
growth
{i} büyüme; gelişme; artma
growth
(Tıp) Hücre sayısının artması
growth
{i} geliştirme
growth
growth stock bir firmanın kâra geçeceği düşüncesiyle satın alınan hisse senedi
growth
(isim) büyüme, gelişme, geliştirme, büyümüş şey, ürün, filiz, sürgün, ur
Englisch - Englisch
growth
Something that grows
grower
something that grows or has grown

    Silbentrennung

    some·thing that grows or has grown

    Türkische aussprache

    sʌmthîng dhıt grōz ır hız grōn

    Aussprache

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈgrōz ər həz ˈgrōn/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ˈɡroʊz ɜr həz ˈɡroʊn/
Favoriten