something reserved or kept

listen to the pronunciation of something reserved or kept
Englisch - Türkisch

Definition von something reserved or kept im Englisch Türkisch wörterbuch

hold
{i} tutma

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır. - Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.

hold
savunmak (mevzi)
hold
sığınacak yer
hold
arkası kesilmemek
hold
bekletme
hold
tutmak

Sadece onun elini tutmak istiyorum. - I just want to hold her hand.

Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti. - The girl tried hard to hold back her tears.

hold
farzetmek
hold
devam etmek
hold
{i} tutuş

Mary, Tom ve Conchita'yı el ele tutuşurlarken gördü. - Mary saw Tom and Conchita holding hands.

Sadece el ele tutuşuyorduk. - We were just holding hands.

hold
yapmak

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın? - I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?

hold
oluşturm
hold
{f} alıkoymak
hold
{f} barındırmak
hold
{f} geçerli olmak
hold
sahip olmak
hold
{f} dayanmak
hold
{i} geminin iç tarafı
Englisch - Englisch
hold
something reserved or kept

    Silbentrennung

    some·thing re·served or kept

    Türkische aussprache

    sʌmthîng rizırvd ır käpt

    Aussprache

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ rēˈzərvd ər ˈkapt/ /ˈsʌmθɪŋ riːˈzɜrvd ɜr ˈkæpt/
Favoriten