something precious

listen to the pronunciation of something precious
Englisch - Türkisch

Definition von something precious im Englisch Türkisch wörterbuch

pearl
inci

Tom Mary'nin evine girdi ve onun inci kolyesini çaldı. - Tom broke into Mary's house and stole her pearl necklace.

Onun dişleri inci gibi beyaz. - His teeth are white like a pearl.

my precious
canım
pearl
mirvari
pearl
merverit
preciousness; something precious
pahalılık; şey kıymetli
my precious
sevgilim
pearl
Alburnus lucidus
pearl
{f} su
pearl
inci gibi

Onun inci gibi dişleri var. - She has pearly teeth.

Onun dişleri inci gibi beyaz. - His teeth are white like a pearl.

pearl
i., s. inci
pearl
{i} sedef
pearl
pearlerinci avcısı
pearl
inciy
pearl
pearl fishery inci avcılığı
pearl
{f} inci gibi top top olmak ter
pearl
(isim) inci, sedef, beş puntoluk harf
pearl
(fiil) inci avlamak, inci gibi top top olmak (ter, su), İncilerle süslemek
pearl
pearl barley kabuğu soyulmuş ve yuvarlak hale getirilmiş arpa
pearl
inci rengi
pearl
pearl fish incibalığı
Englisch - Englisch
pearl
my precious
my beloved, my dearest, my sweetheart, my cherished one
something precious

    Silbentrennung

    some·thing pre·cious

    Türkische aussprache

    sʌmthîng preşıs

    Aussprache

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈpresʜəs/ /ˈsʌmθɪŋ ˈprɛʃəs/
Favoriten