something or someone that doesnt quite make it

listen to the pronunciation of something or someone that doesnt quite make it
Englisch - Türkisch

Definition von something or someone that doesnt quite make it im Englisch Türkisch wörterbuch

almost
hemen hemen

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler. - Tom and Mary quarrel almost every day.

almost
az daha

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

almost
neredeyse

Kylie Minogue için neredeyse ağlıyordum. - I was almost crying for Kylie Minogue.

Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük. - The Sahara Desert is almost as large as Europe.

almost
yaklaşık olarak

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı. - The novel has sold almost 20,000 copies.

almost
adeta

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor. - Tom almost looks like a girl.

almost
az kaldı, az kalsın, az daha, neredeyse: He almost died. Az
almost
az kalsın

Tom'a az kalsın araba çarpıyordu. - Tom almost got hit by a car.

Tom az kalsın ölüyordu o kazada. - Tom almost died in that accident.

almost
hemen hemen: This picture's almost done. Bu resim hemen hemen bitti
Englisch - Englisch
almost
something or someone that doesnt quite make it
Favoriten